HABER: SULTAN AKSİYON KELEŞ – KAMERA: KERİM UĞUR
Birlikte Güçlü Kadınlar Platformu’nun kadın üyeleri, Türkiye’de kaybolduğu iddia edilen çocukların akıbetini sormak üzere İzmir’de yürüyüş düzenledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a hesap sorulması çağrısında bulunan kadınlar, “Bu ülkenin kayıp çocuklar ülkesi ya da devletin öldürdüğü çocuklar ülkesi olmasını engelleyeceğiz.”
Kadınlar Güçlü Birlikte platformu, 6 Şubat depremi ve Jeffrey Epstein davasıyla yeniden gündeme gelen Türkiye’deki kayıp çocuklara dikkat çekmek amacıyla İzmir’de yürüyüş düzenledi. Polis, Karşıyaka İskelesi’nde toplanan kadınları “Basınla yürüyorsunuz, protesto edeceksiniz” diyerek engellemek istedi ve kadınların yürüyüşünü engelledi. Yürüyüşte ısrar eden kadınlar, “Kayıp çocuklar nerede? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş hesap versin!” Pankartı açarak Karşıyaka İzban’ın önüne yürüdü. Yürüyüşte “Kayıp çocuklar nerede?”, “AKP çocuklardan elini çeksin” ve “Koru, beraat et, yargıla” gibi sloganlar sık sık atıldı.
“BU ÜLKEDE HER GÜN ORTALAMA 32 ÇOCUK KAYIP”
Birlikte Güçlü Kadınlar üyesi Emine Akbaba’nın yürüyüşün sona erdiği Karşıyaka İzban girişinde yaptığı açıklama şöyle:
“Epstein adasında seks işçiliğine karşı uygulanan bu polis ablukası, Türkiye’den kaçırılan çocukları takip ettiğimiz için karşımızda duranlar, çocukları her gün dini cemaatlere, tarikatlara teslim edenlerdir. Bunlar bize karşı duranlar, Mahkeme salonlarında çocuk istismarı aklanıyor. Polise giden kadını şiddet gördüğü için evine gönderenler görüyorsunuz.” .
TÜİK’in 3 yıl önce açıkladığı son verilere göre bu ülkede günde ortalama 32 çocuk kayboluyor. 6 Şubat depremi sonrası refakatsiz çocukların akıbeti ne oldu sorusu dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık ve şimdiki Bakan Mahinur Özdemir Göktaş tarafından cevapsız bırakılırken, kaç çocuğun kayıp olduğu ise sır olarak saklanıyor. Son dönemde tüm dünyanın gündemine oturan Epstein adasındaki seks kaçakçılığı, Türkiye’den çocukların kaçırıldığını ortaya koyuyor. Bill Clinton’ın 1999 depreminde çocuklarla birlikte çektiği pozlar hala açıklanamıyor. Bunun çocuk sevgisi değil, çocuk istismarı olduğunu biliyoruz.
Buradan tüm hanımlara bir kez daha davetimiz; Hiçbir çocuğun geleceğini dini cemaat ve mezheplere bırakmayacağız. Bu ülkenin, kayıp çocukların ülkesi ya da devletin katlettiği çocukların ülkesi olmasını engelleyeceğiz. Biz bugün gördüğünüz bu ablukaya karşı o barikatları aşarak yürüdük. Çünkü biz kadınlar ne kendi canımızdan, ne haklarımızdan, ne de çocuklarımızın geleceğinden vazgeçmiyoruz. Birlikte Güçlü Kadınlar olarak sesimizi her yerde yükseltmeye devam edeceğiz.”
